25 Haziran 2010 Cuma

katatonik bakışlarımla bakıyorum sana

taktım şu katatonik kelimesine. aşk-ı memnu'nun basına sızan senaryosunda okudum :
-nihal katatonik bir şekilde bakar.

merak ettim nasıl oluyormuş katatonik bakmak. meğerse ben hep öyle bakıyormuşum. hep aynı yere, hep aynı şekilde. genelde tek kaşım havada "bişiye sinirlendim a salaklar" şeklinde. çoğu zaman şizofrene bağlamış, ruh hali eksilerde olan, psikolojik tedavi görmesi şart olan bir kadın şeklinde.

ahaha beni bu hale getirenler utansın ne diyeyim?

bak kaşımın kalkışına bir şey diyemem. istem dışı olan bir şey. bu yüzden herkes adımı "asabi" ye çıkardı. hakikaten asabiyim ama onların dediği kadar değil.

ama diğer taraftan bakırköy'ü boylar bu yakında bakışlarım için diyebileceğim tek şey;
-aptal, gerizekalı, bir boktan haberi olmayan ama entelektüel, her bir boku bildiğini sanan -ki şu anda bi tanesi yanımda- insanlar sayesinde öyle katatonik bir bakış atabiliyorum çevreme.

insanların yüzde bilmem kaçı harbiden aptal. o aptalların götünü kaldıran aptallara hiç bir şey diyemiyorum. dünyadan bir haber yaşıyorlar, magazinle besleniyorlar. kaç gündür şehit haberiyle ortalık inliyor, bunlar hala ismi hazım olmayan bir gazetenin ismi lazım olmayan ekindeki haberlere takılıyorlar.
-aaa boşandı mı bu? inanmıyorum.

öl, geber o zaman. senin gibilerin yaşaması haram zaten. hiç arkanda bırakacağın çoluk çocuğuna, eşine zerre kadar acımam. bitirdiğin okul ne olursa olsun aptalsın sen aptal!!!

hadi bir klişe size; biz bunlar yüzünden geri kalmış bir ülkeyiz. milletin aklına değil götüne bakıyoruz...
affedersiniz :)

Hiç yorum yok: