2 Haziran 2010 Çarşamba

...aynı yıldızları görebildiğimiz halde, birbirimizden sonsuz ölçüde uzaktık...

iskambil kağıtlarını nasıl bilirsiniz? sadece oyun amaçlı mı yoksa fal amaçlı mı kullanıyorsunuz? açıkçası çok eskiden fallara inanan biri olarak ben fal amaçlı kullanıyordum kendilerini.

sofi'nin dünyası'nı okuduktan uzun bir süre sonra ilk defa bambaşka bir jostein gaarder kitabıyla başbaşa kaldım. kitabımızın ismi "iskambil kağıtlarının esrarı".

kitabımızın konusu; annesi yunanistan'a kaçmış küçük hans thomas'la babasının, norveç'ten yunanistan'a doğru uzanan yolculukları esnasında yaşadıkları daha doğrusu hans thomas'ın yaşadığı "tesadüfler"i anlatıyor.

hans thomas'a, bir cücenin minik bir mercek vermesiyle başlıyor herşey. mercekle ne yapacağını bilemiyor önce. sonra mola verdikleri yerde bir fırıncıyla tanışıyor. fırıncı da çocuğumuza minnacık bir kitap veriyor. merceği kullanarak tüm yolculuk boyunca kitabı okumaya başlıyor. hikaye içinde hikaye olan bir kitap bu. ama babasına bir şey söylemiyor kitapla ilgili. çünkü fırıncıya söz veriyor, kitap hakkında kimseye bir şey söylemeyecek.

hikayede cüceler, iskambil kağıtları, "kader" ve mor bir gazozdan bol bol söz ediliyor. anlatım akıcı ve sıkılmadan okunabilecek bir kitap.

hans thomas'a hediye edilen kitapla ilgili bölümleri okurken aklıma alice geldi. alice de harikalar diyarında iskambil kağıtlarıyla çokça uğraşmıştı. belki yazarımız da alice'den etkilenmiş olabilir. bir tek chesire cat eksik. e o da olduğu yerde kalsın :)

Hiç yorum yok: