25 Ocak 2011 Salı

ilişki üstüne bir kaç şey

aradığım kitabı buldum. aradığım aşkı ya da erkeği bulamadım ama kitabı buldum.

tam beni anlatıyor. ciddiyim. korkularımı, arayışlarımı, nedenlerimi..

kitabımızın ismi : romantik hareket / seks, alışveriş ve roman. yazarı alain de botton.

alice adındaki hanım kızımızın aşk meşk olayları içinde yediği kazıklardan ötürü hiç kimseye güvenmemesi sonucunda yaşadığı sorunlar ve bu sorunları çevresine "ben yalnız mutluyum" olarak göstermesiyle başlıyor romanımız. aslında kendisi ve çevresi de biliyor ki alice yalnız mutlu değil. aradığı gerçek sevgi ve ilgiyi kimsede bulamayacağından ya da bulduğu zaman hemen kaybedeceğinden korkuyor. bu noktada "hayır, sayın botton ile tanışıklığımız yok, diğer ismim alice de değil. o zaman nasıl olabiliyor da beni yazmıştır bu yazar?" diyorum, dediğimi hatırlıyorum.

yaşadığım ilişkilere dönüp baktığım zaman ciddi olarak aşka aşık olmuşum. karşımdaki adama değil. karşımdaki adam kim olursa olsun bana yaşattıklarını sevmişim. kara gözüne, beni öpüşüne ya da sevişine asla değil.

aslında seçimlerim çok doğru seçimler de olmamış. bunu yaş ilerledikçe fark ediyorum. ilk başlardaki ilgi ve alakadan ötürü kapılmışım sürekli. ve hepsi de benim için yanlış kişilermiş. bunu sonradan fark etmek ve ayrılık zamanı ota boka ağlamak şimdi çok dokunuyor. gereksiz ağlayışlar, haykırışlardan başka hiç bir halt yememek ve çevremdekilere öküz gibi tepkiler vermekten şu anda utanıyorum. ciddiyim çok utanıyorum.

bazen eskilere ait herhangi birini ya da bir şeyi hatırlatır arkadaşlarımdan bazıları. "yaa off tamam, benim salaklığım" deyip konuyu kapatmaktan yapacak başka hiç birşeyim olmuyor. hiç hoş değil.

arkadaş lafı dinlemenin zararlarını ve yararlarını da şu son 6 aydır fark ediyorum. kendi kafamın dikine gitmemle başlayan huzursuzluğumu ve o sırada yanımda bulunan insanı sinir edişimin ne kadar gereksiz olduğunu şimdi fark ediyorum. ve kimi zamanda lafı dinlenmeyecek insanın lafını dinleyip "aa evet harika, yapmam gerekiyor" deyip yapmamla başlayan depresif günlerimi de asla unutamam.

tüm bunları 27 yaşıma 4 gün kala fark edip buraya yazmam bir nevi günah çıkartmak gibi sayılmasın.
sanıyorum artık ilişki konusunda neyin ne olduğunu biliyorum.
bunu thunderbolt'un "aynen öyle holy :)" deyişinden de anladım aslında.

thunderbolt'a göre ilk kural;

*kapılmayacaksın.

karşındaki sana aşık olsa dahi kapılmayacaksın. karşındaki seni bulutların üstünde gezdirse bile, el üstünde tutsa bile asla kapılmayacaksın.

kitapta alice'in ilk ilgi gösteren erkeğe ilk başta "hayır"larla yaklaşıp sonradan kapıldığını fark ediyorsunuz.  bu benim pre-holy dönemime denk gelen bir duyguydu. karşımdaki kim olursa olsun ilk başta herşeye "hayır" diyordum. hoşuma gitse de teklifi "hayır" diyordum. e ama sonuçta yine onun dediğini yapıyorsun? ağır kadın olayım derken yine başka bir kadına dönüşebiliyorsun?

o zaman içinden geleni yap en doğru mantık kuralları içinde.

toplum baskısı, ebeveyn kurallarını takma. sonuç olarak sen kendi ayakları üstünde durabilen birisin. kendi paranı kazanıyorsun, kendi dünyanda yaşıyorsun ve bazı şeylere de ihtiyacın var.

kimse senden daha değerli, önemli değil. bunu idrak ettiğin zaman hakikaten mutlu olabiliyorsun.

galiba ben geç de olsa bunu keşfettim. önce ailen ya da sevdiğin erkek gelmiyor hayatında. onların da derdi, tasası olabilir. ama her şeyden önce senin derdin, tasan ve kaygıların önemli.

önce sen arkadaşım, sonra diğerleri..

20 yorum:

Adsız dedi ki...

herkes gitse bile insan kendine emanetkalıyor..dolayısıyla haklısın 'ben' duygusunu yüceltmekte..aksi yönde gelişen hiçbir duygu fayda getirmiyor insanın kendini zedelemekten başka

Holy Go-Nightly dedi ki...

kesinlikle böyle pink. ve bunu geç de olsa keşfettiğim için mutluyum :)

Adsız dedi ki...

benim kitabı aldattın öyle mi? alacağın olsun be :(

Holy Go-Nightly dedi ki...

:) senin kitap bölüm bölüm geliyo ve her bölümü okuyorum. ne aldatması ki.. ben kimseyi aldatmam :p

Adsız dedi ki...

peki o zaman, iyi eğlenceler :)

deeptone dedi ki...

çok iyi bir kitap okumuşsun. botton mükemmeldir. son kitabını havaalanında yazdı. aşk üzerine bir kitabı daha var. onu da oku mutlaka.
ilişkisini anlatıyor. o mahremiyeti.

elbette önce sen geleceksin.

ama aşk ve ilişki hakkında olumsuz yargıya varmışsın bence. yaşadıklarından dolayı olsa gerek.

aşk da ilişki de iyi bişey. thunderbolt da yanlış söylüyor. normal sağlıkıl sevgi ve aşk olabilir. sevmek mutlu eder. sevilmek de değil. ayrıca, aşk kapılmak değil. hepsi bir bakış açısı.

iyimser ol bence. karşına yanlış erkekler çıkmış sadece. ya da senin seçimlerin yanlış olmuş.

Holy Go-Nightly dedi ki...

benim seçimler yanlış. buna eminim. bir anlık ilgiye kapılan biriyim. biriydim doğrusu.

Adsız dedi ki...

aaaaaa profil resmin değişmiş, ne tatlı kızmışsın sen be :)

Holy Go-Nightly dedi ki...

teşekkür ederim toprak :)

francesca mckennitt dedi ki...

Ne güzel, bunu düşünmek :)

Tabii ki en önce sen. Ama ben de bir gün doğru insanı bulacağına inanıyorum :)

Holy Go-Nightly dedi ki...

umarım mckennitt :)

uyumuycam dedi ki...

holy, şaka gibisin daha dün aldım bu kitabı.. postun detayını okumadım kitabı okuyacağım diye ama başlığı görünce şaştım kaldım...

Holy Go-Nightly dedi ki...

:) herşey telepatik

ben de perşembe sipariş ettim dün elime ulaştı :)

bebek kedi kız dedi ki...

Son yediğim büyük kazıktan sonra böyle olmasına karar vermiştim yani herşeyden,herkesten önce ben.Çünkü böyle olmalıydı...Bir gün herkes gidebilirdi,herkes terkedebilirdi ama ben yine kendimle kalacaktım sonsuza dek.O yüzden kendime iyi davranmalıydım,gitmek isteyen gitmeliydi ve öyle de yaptım o yüzden çok mutluyum kendime haksızlık etmediğim için...

Holy Go-Nightly dedi ki...

yediğimiz kazıklar bizi olgunlaştırıyo. aslında bu güzel bişi.

UMUTSUZ EV KADINI dedi ki...

kitapta kendini bulmuşsun ya emin ol o kıtabı 50 kız okusa 49 u kendi sanar çünkü nasılbir olaysa kız milleti aşkı hep aynı yaşıyo ve olay bittiğindede kendini aynı boktan ruh halinde bunuyo fırsat buldugum en kısa zamanda okuyucam kıtabı

Lacrymosa dedi ki...

ne güzel artık neyin ne olduğunu biliyosun, ben 25 yaşındayım hala ergen saflığındayım :)

Holy Go-Nightly dedi ki...

@ladin okumanı tavsiye ederim :)
@lacry yanıma gel öğrencim ol :)

Profösör dedi ki...

Önce can sonra canan denmiyor mu?

Holy Go-Nightly dedi ki...

öyle deniyor da laf da öyle oluyor.