18 Kasım 2010 Perşembe

baba hediyesi

cipralex'ten sonra en hızlı rapçileri geçtim. inanılmaz hızlı ve duraksamadan konuşabiliyor ve derdimi sıkılmadan anlatabiliyorum. he, karşımdaki beni anlıyor mu işte onu bilmiyorum. huyum kurusun fazla konuşkanımdır. bu cipralex'ten önce de böyleydi. ama biraz duraksar, biraz kekelerdim. tüm sıkıntım içimdeymiş.

dün gece, yine bu saatlerde Allah sizi inandırsın çenem durmuyordu. tıpkı, derya baykal'ın fişne pahçesu'nda konuştuğu gibi konuşuyordum ki annem banyoya, babam odasına kaçtı. tamam, annem kaçtı gitti, ama babamın yakasından tutmamla "dur bi dakka yeaa, sana terapistimle olan konuşmamı anlatmadım daha otur bi soluklan yiğenim" derken, onu gördüm. babamın odasına fazla girmem işin açıkçası. herkesin özeli, gizlisi, zartı zurtu var. o sağolsun benim odama dalar, izinsiz kitaplarımı yürütür falan filan ama neyse. babam sonuçta, bana Allah'tan sonra can vermiş.

öhüm neyse babamı yakaladığım an onu gördüm. bir heykel. hz. isa, hz. yakup ve hz. meryem ana'nın bulunduğu heykelciği. "baba lütfen benim olsun n'olur! bak konuşmaya devam ederim yoksa!" diye tehdit etmeme rağmen suratıma kapısın kapattı. heykelimi alamadım. heykel de değil gerçi biblo.
meryem - bebek isa - vaftizci yahya

islamiyet'e göre heykel, resim ve benzeri şeyler günah. yasak. bu kuran-ı kerim'de yazıyor mu bilmiyorum ama eğer hadislerde varsa inanasım gelmiyor bazı hadislere. uydurma ve sakat olan çok hadis var. öyle şeyler bulunan eve melekler girmezmiş diye de bir hurafe var. böyle birşeyin olduğuna inanmıyorum. inanasım gelmiyor çünkü. Rabbim bize heykel ya da resim yapma gücü vermişse, öyle bir kabiliyetimiz varsa neden evlerimizi süslemesin ki?

babam bugün o bibloyu bana verdi. üç büyük dine inanan bir insan olarak hemen temizledim ve yatağımın karşısına koydum. hz. muhammed efendimiz (s.a.v) biblosu ya da resmi olmadığı için onu yürekten anıyorum. Allah biliyor ya içimi neyse...

insanları, dinlerine ve mezheplerine göre ayıran insanlardan nefret ediyorum. din tartışması yapanlara gıcık oluyorum. en iyi arkadaşım ermeni ve hristiyan deyince "aaa türkçe biliyor mu?" diyenleri de öldüresim geliyor.

ben Allah'ın varlığına ve birliğine, O'nun peygamberlerine inanan ve iman eden bir insansam geriye kalan insanlığımı da yaparım. insan ayırırım evet. ayırmam demiyorum. bir boktan anlamayanları silme gibi huylarım vardır. mesela "en doğrusunu ben bilirim" insanlarından nefret ederim. halbuse bir bok bildiği yoktur salağın.

ne bileyim, ben mi fazla takıyorum yoksa bunlar önemsiz şeyler mi, yoksa bana lazım olmayan şeyler mi bilmiyorum. ama içim öyle dolu ki. saçma sapan kavganın ortasına düşmüşüm gibi geliyor.

hristiyan, musevi ya da müslüman.. damarıma basmadıkları sürece hepsi benim kardeşim..

hepimiz biriz. hiçbirimizin birbirinden farkı yok!

.........
thunderbolt,


have a nice bairams! yaaa var ya bu bayramda :
1-ev kadını olmadığıma şükrettim. eğer olaydım kocam gelen su faturalarından ötürü anamı....
2-tüm gün tv izlemek bir boka yaramıyor. gerçi izlemiyorum, babanem izliyor ben dinliyorum..
3-vitamin hapı içiyorum. yedikçe yiyesim geliyor. 
4-sıkıcı. herşey hem de. 4 adet ferhan şensoy oyunu, 3 adet farklı filmi ve 2 kere de frijitimi izledim. ama sıkıcı.


9 günlük tatil bana yaramadı. filozoflaştım çokça.. 


bayramdan sonra görüşürük.. 


pisi : avo, hrant dink ile ilgili yazımı pek beğenmiş. ama absürd ve saçma ingilizcemle çevirdiğim için anlamadığı yerler olmuş. olsun. beni anlayıp, yüreğimi gördü ya... 


2.pisi : hemşince öğrencem. çat pat yazabiliyom ingilizceyi yeter da, hemşince öğrencem.. 


sevgiler 
witchgillerden holy kız.. 

7 yorum:

Anken Stein ©8ex-en8 dedi ki...

bence heykel - resim yasak değil ama insanlar ona tapınmaya başladıkça yasak tabi. biz tanrımıza baba demeyiz ;)

Holy Go-Nightly dedi ki...

evet haklısın. ama şimdiki insanların resme ya da heykele tapınma gibi saçma ilgileri yok. kaldı ki bir erkeğe ya da bir kadına tapmak daha kolay geliyor herkese :)
ben rabbime baba demem. o, onların inancı. buna da saygı duyarım..

deeptone dedi ki...

holywitch. sen süpersin. inan.
yazdıklarına tamamiyle katılıyorum.
haklısın. doğrusun. bırak salakları.

ama nerden geldi bu hassaslığın dinler konusunda. bu konuda ne oldu geçmişte. farklı dinlerden çok yakın arkadaşların olup da eleştirildin mi.

bak bol bol yazarsan, insan yazıp içini boşalttıkça, daha az konuşuyor.
:)

kendine iyi bak. ciddiyim. laf olsun diye söylemiyorum.

Holy Go-Nightly dedi ki...

deepblueeagle :)
benim hep en hassas yanım dinlerdi. her zaman. ilkokuldan başlayarak liseye ve hatta çalıştığım iş yerinde bile en iyi arkadaşlarım hristiyandı. bi yazdımda "haksızlıklara tahammül edememekten" bahsediyordum ya.. işte onlara yapılanları gördükçe -ki çoğunu dinlemişimdir- daha da çok hassaslaştım.
bazen neyin doğru, neyin yanlış olduğunu karıştırıyorum. kafamın içi öyle dolu ki.. dediğin gibi yazarak boşaltmak en iyisi içimdekileri :)
sevgiyle kal

Melike dedi ki...

bütün semavi dinler "insanı" sevmeyi öğütlemez mi? ah biz insanlar, bir farklı yaşamayı tercih ederiz her şey. eline sağlık canım.

Holy Go-Nightly dedi ki...

teşekkür ederim azizem

deeptone dedi ki...

anladım şimdi, daha iyi. tahmin etmiştim.

kafalarımız karışır bazen. doğruyu bulamayız hep. keşke, her kafası karışanın kafası, seninki gibi karışsa :))))