3 Mayıs 2010 Pazartesi

kayıt dışı

vallahi akıl sır erdiremiyorum. böyle lafları sokup sokup, ondan sonra hiç bir şey olmamış gibi davranıyorlar ya tahammül sınırlarım zedeleniyor. sinir sistemim alt üst oluyor.

laflarım iğne, çuvaldız bile olsa onların kulaklarına vardığı andan itibaren tüy gibi işlevsiz oluyor. sadece kulakları kaşınıyor. yüzlerine bir gülümseme oturuyor kaşıntıdan, gıdıklanmadan dolayı.

her şeye kayıtsız kalıyorlar çünkü benciller, egoistler. kendilerinden başka kimse yok şu dünyada. varsa yoksa kendi sorunları, kendi başarıları. öve öve bitiremiyorlar kendilerini. başkalarının gözünde ne olduklarına bakmaksızın konuşuyorlar.

çok konuşuyorlar. kulaklarıma pamuk tıkamak istiyorum ama..

"ayıp evladım, birisi konuşurken dinlenir. karşındakinin konuşması bölünmez. çok ayıp olur"

bu lafları, sabi sübyanken beynime kazıdıkları için pamuk taşıyamıyorum yanımda. o yüzden işitme organlarım hep açık, hep dinlemeye hazır ve nazır.

dinleyip dinleyip sinir sahibi oldum. adamın suratına tükürseniz "elhamdülillah, şükürler olsun yağmur için Ey Tanrım" diyecekler. o kadar yüzsüzler.

yüzleri tabaklanmış deriyle kaplı olup, dilleri büzüşecesiler..


Hiç yorum yok: