4 Ekim 2010 Pazartesi

annemden ambargolar ve eski en sevgili dostum

annemle çoğu konuda ne yazık ki anlaşamıyoruz. dönüp baktığım zaman onun dedikleri yerine kendi fikirlerimi uyguladığım için memnun kalıyorum. çünkü hayat görüşlerimiz, hobilerimiz, zevklerimiz apayrı. ona kalsa tüm gün evde otur, temizlik yap, koca falan da arama, evlenme, elalemin çocuklarıyla gezme, kitap alma.. yani özgür olma köle ol.. benim fikirlerimin aksi yönünde gidiyor. bu da beni delirtiyor çoğu zaman.

son zamanlarda yaşadığım kötü şeylerin başındaki kişilere karşı çok fena cephe aldı. bu sefer dinlemeliyim, farkındayım. beni üzenlere karşı en ufak bir konuşma girişiminde bulunursam karşımda annemi değil de başka birini bulacağımdan da eminim. çünkü hiç bir anne çocuğunun gereksiz yere üzülmesine tahammül edemez. eğer ben annemin yerinde olsaydım o şahıssız şahısların önce telefonları bir güzel bulur, sonrasında telefon ederek canlarından bezdirirdim. hak ediyorlar çünkü. dua etsinler ki annem beddua falan etmiyor. yoksa bilemiyorum halleri nice olurdu.. gerçi onun yerine babaannem sağolsun ediyor ister istemez.. eheheheh yandınız olm siz!
..........

değinmek istediğim başka bir konuda çeşitli sözlüklerde sıkça yer etmiş bir konu :
en iyi arkadaşın sevgili bulunca sizi arayıp sormaması.

şimdi ben aynı boku yesem amenna diyeceğim. ama diyemiyorum ve sinir oluyorum. hak etmiyorum arkadaşım bu muameleyi. sana en çok ihtiyacım olduğu zaman sadece başka şeyler için beni aramana sinir oluyorum. bunları yüzüne söylediğim zaman muhakkak ki bir bahanen olacak ve ben daha çok çileden çıkacağım. olsun sevgilin, evlen, nişanlan.. hep yanında olurum ama bundan öncesinde bana vereceğin değer bu kadar mı? ben sana öyle zamanlarımda hep değer verdim hep aradım sordum. sevgilimi ektim yanına geldim, sevgilim ağlattı senin yanında ağladım. şimdi sen beni unuttun gittin.. bu baştan böyle olacaksa..

vereceğiniz değeri hak eden kişiler mi şimdi bunlar? dost, sevgili kimse önemli değil. çoğu insan ne yazık ki hak-et-mi-yor hiç birşeyi. ne kadar kafamız uyuşsa da, ne kadar yol yürümüş olsanız da -ki bu bazen az bir yoldur- sevginizi vereceğiniz insanı iyi seçin. sonra böyle olur işte.

bu benim yediğim kaçıncı kazık. aptal da değilim. sadece fazlasıyla iyi niyetliyim...
o kadar..

2 yorum:

springoss dedi ki...

Demekki gerçek dost değilmiş o zatı muhterem cicim..Ataol behramoğlu ne demiş, gerçek arkadaşlıkların arasına mesafe girmez..mesafe mecazi tabi, hiçbişey girmez..gönüller bir olsun vesselam.öptüm bay muah :)

Holy Go-Nightly dedi ki...

bilmiyorum işte, karar veremiyorum nereye neyi koyacağıma.
bu konuyu düşünmem lazım biraz daha :/

muah muah beybi